Minimalizim Nedir? Nasıl Minimalist Olunur?

Share on facebook
Share on google
Share on twitter
Share on linkedin
minimalizm

Minimalizm öncelikle bir modern sanat akımı olarak ortaya çıkan, 1910’lu yıllarda Rus ressam Malevich tarafından beyaz bir tablo üzerine siyah bir kare kondurulan resmin öncülüğünü yaptığı, kusursuz sadeliği arama çabasıyla ortaya çıkan bir anlayıştır. Malevich’in ardından Tony Smith, Carl Andre, Frank Stella gibi sanatçılar bu akımı sürdürmüştür. Genel kanıya göre minimalizmin tam anlamıyla ortaya çıkışı 1965 senesinde İngiliz yazar-filozof Richard Wollheim’ın minimum sözcüğünden hareketle “minimal sanat” kavramını hayata geçirmesi sonucu olmuştur. Resim ve mimari alanında daha fazla görülmekle beraber, minimalist anlayışın bir sanat akımı olarak yaygınlaşması müzik dünyasında yaşanmış ve iç mimari, edebiyat, sinema, fotoğrafçılık alanlarında da kendini göstermiştir.

Sadeliğin ve sık tekrarların öne çıktığı minimalist müzik akımının tanınan temsilcileri arasında Yann Tiersen, John Adams, Philip Glass gibi isimler yer alır. Minimalizm, Uzak Doğu kökenli Zen felsefesinin Batı’da ilgi gördüğü yıllarda öne çıkmış, zaman içinde bu iki akımın birleşmesi sonucu minimalist yaşam şekli oluşmuştur.

Başta bir sanat akımı olarak ortaya çıkan minimalizm, zaman içinde günümüzün popüler yaşam felsefelerinden birine dönüştü. Karmaşaya, lüzumsuz fazlalıklara ve biçimciliğe karşı tepki olarak ortaya çıkan minimalizm, bize nefes alacak bir alan sağlamayı vadeder. Hayatın yoğunluğu ve kalabalığı içerisinde yalın bir gerçekliğe sığınmak hepimizin ihtiyacı haline geldiği için, minimalizmin yükselişi pek de şaşırtıcı sayılmaz. 

Peki minimalist olmak neye tekabül eder, nasıl minimalist olunur? Gelin madde madde inceleyelim.

Minimalist Olmanın Yolları

Öncelikle şu konuda anlaşalım: Evinizde az eşyanız olması, minimalist olduğunuz anlamına gelmez. Sadeleşmek, fazla eşyalardan kurtulmaktan ibaret değildir çünkü. Keza fazla düşüncelerden, fazla insanlardan, fazla alışkanlıklarınızdan da arınmalı, maddi veya manevi her türlü gereksiz yükü üzerinden atmalısınız. Peki ama nasıl?

1. Gerçekten Neye İhtiyacınız Olduğunu Tespit Edin

Minimalizm fazla eşyalardan kurtulmaktan ibaret değildir demiştik ama tabii ki o da işin önemli bir parçası. “Bir gün lazım olur”, “bulunsun”, “ne olur ne olmaz” mantığıyla evde tuttuğunuz eşyaları gözden geçirmelisiniz. Dünyaca ünlü Japon düzenleme uzmanı Marie Kondo, atacağınız eşyalardan çok tutacaklarınıza odaklanmanızı, yüzünüze bir gülümseme konduran eşyaları evde tutup diğerlerinden vazgeçmenizi öneriyor. Kulağa biraz komik geliyor olabilir ama evet, sadece sizi mutlu eden şeyleri evde tutmalısınız. Bir gün belki giyeceğiniz o ayakkabının rafta tozlanmasının ne anlamı var ki? Bağışlamanız veya satmanız, ona gerçekten ihtiyacı olan insanlarla buluşmasına yardımcı olur.

Kitaplık kurmanın müthiş bir şey olduğu kesin ancak bir kere bile açıp bakmadığınız, okuyup beğenmediğiniz ama bir heves alıp da sonra okumaya tenezzül etmediğiniz kitapların rafta tozlanmasına, yer kaplamasına gerçekten gerek var mı? Emin olun yüklerinizi atınca kendinizi çok daha mutlu ve özgür hissedeceksiniz. Minimal yaşamak, her şeyi atıp iki eşyayla yaşamak demek değil, sizi mutlu etmeyen, size huzur vermeyen şeylerle kendinizi çevreleyip boğmamak demektir…

2. Alışverişe Listeyle Çıkın

Başınıza gelmiştir, ekmekle yoğurt almak için markete gider ama on tane tıka basa dolu poşetle geri dönersiniz… Her gördüğünüzü canınız ister, ihtiyacınız olmayan şeylere ihtiyacınız olduğu yanılsamasına kapılırsınız ve durup dururken hem cüzdanınızı hem de dolabını doldurursunuz. Bunun için en iyi çözüm, bir alışveriş listesi çıkarıp ne olursa olsun bu listeye bağlı kalmaktır. Tek alışverişte dünyadaki her şeyi satın almanıza gerek yok nasıl olsa.


3. Dijital Dünyada da Minimal Olun

Hayatınıza gerçekten değer katan, sizi mutlu eden sosyal medya platformları ve uygulamalarını kullanmakta hiçbir sakınca yok. Fakat sizi strese sokan, adeta bağımlısı olduğunuz, beş dakikada bir kontrol etmeden duramadığınız mecralarda yer almak, minimalist yaşam tarzına pek uygun değil. Aynı şekilde e-postaları da belli aralıklarla kontrol etmek, örneğin gün içinde iki kez başına oturup gelen e-postaları yanıtlamak, gündelik hayatınızda beyninizi yiyip bitiren koşuşturmalardan biraz olsun uzak kalmasını sağlayacaktır.

Dijital dünyanın minimalizme olumlu katkıları da var elbette. Örneğin kâğıt kullanımını kısıtlaması. Defterler, günlükler, ajandalar, hatta kitapların evi işgal etmesinin önüne geçebilecek çok çeşitli mobil uygulamalar var. Ajanda olarak bir mobil uygulama kullanmak, kitaplığınızda illaki bulunması gerekmeyen kitapları e-kitap okuyuculardan veya tabletinizden okumak ve çok daha fazlası… Hem unutmayalım, daha az kâğıt tüketmenin doğaya da çok büyük katkıları var.

4. Dilde de Sadeleşin

Nasıl mı? Çok basit. Sadece gerekli konuşmaları yapın. Gündelik hayatın hayhuyu içerisinde zaten çok fazla konuşuyor ve çok fazla dinliyoruz. Beynimiz, ruhumuz yoruluyor. Huzurdan adım adım uzaklaşıyoruz. Tabii ki zaman zaman gevezelik etmeye, havadan sudan konularda arkadaşınızla uzun uzun sohbet etmeye ihtiyacınız olabilir, bu son derece doğal… Fakat buna alışmanız veya kendinizi buna zorunlu hissetmeniz ortada büyük bir sorun olduğu anlamına gelir. Unutmayın, minimalizm az eşyayla yaşamaktan çok fazlası. Minimalizm, sadece size gereken şeyleri kullanarak, hayatın karmaşasından uzaklaşmanın bir yolu: Buna eşyalar da dahil, kullandığınız sözcükler de, yedikleriniz de…

5. Minimal Beslenmeyi Unutmayın

Unutmayın, mideniz bir çöplük değil… İnsanız, canımız bir sürü şey çekiyor ancak hepsini yemek hem psikolojimizi hem de sağlığımızı olumsuz etkileyecektir.

Peki neden minimal bir beslenme düzenine geçmelisiniz? 

Sadece ihtiyacınız olanı yemek hem fit kalmanızı, hem kendinizi çok daha iyi ve zinde hissetmenizi sağlar. Üstelik daha az gıda, özellikle da daha az et yemenin doğaya da ciddi faydası vardır. Emin olun, sadece gerekeni yemek uykularınızı bile daha sağlıklı ve dinlendirici kılacak.

6. Minimalist Ünlülerden Örnek Alın

Apple’ın kurucusu Steve Jobs, gündelik hayatında minimalizmi benimsemiş en ünlü isimlerden biri. Evinde yalnızca bir Einstein portresi, bir adet lamba, sandalye ve bir de yatak olduğu söyleniyor. Einstein portresi de tesadüf değil elbette. Jobs’ın büyük bir hayranı olduğu ünlü teorik fizikçi Albert Einstein da sade bir hayat sürdüğüne inanılan isimlerden. 

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’ de adeta üniforması haline gelen kot pantolon ve tişörtler konusunda eleştirilmiştir ancak Zuckerberg, giyim konusuyla aklını meşgul etmemenin yaratıcılığı pekiştirdiğini düşünen isimlerden. Bu kadar başarılı ismin böyle bir ortak noktası olması sizce şans eseri mi?

7. Seyahate Az Eşyayla Çıkın

Sadece evde az eşya tutmak değil, seyahatlerde hafif olmak da çok önemli. Hareket alanınızı arttırmanız, ihtiyacınız olmayan eşyaları belki gerekir diyerek yanınızda götürmeniz size yalnızca engel teşkil edecektir. Kalacağınız güne yetecek kadar kıyafet, kullanacağınız miktarda kişisel hijyen malzemesi götürmek, her gün için bir çift ayakkabı seçmemek işinizi kolaylaştıracaktır. Ayrıca uçak yolculuğu yapacaksanız, bu sayede kilogram sınırına takılma derdiniz de ortadan kalkar…

8. Az Yer Kaplayan Çok Amaçlı Eşyalar Kullanın

Katlanabilir sandalyeler, aynı zamanda ayna olan ütüler, genişletilebilir masalar… Çok amaçlı eşyalar, az yer kaplayarak birden fazla işlevi yerine getirmeleriyle, minimalist yaşamın ve dekorasyonun ayrılmaz bir parçasıdır. Çok amaçlı eşyalarla ilgili araştırma yapıp hoşunuza gidenleri edinerek hem yerden tasarruf eder, hem de minimalist yaşam tarzına uygun hareket etmiş olursunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir